Türkiye uzun yıllardır kişi başına düşen temiz su bakımından yarı kurak coğrafyalar arasında yer alırken, su tasarrufu denilince kampanyalar evsel tedbirlere teşvik etmekle sınırlı kalıyor. 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle bir açıklama yapan ACO Türkiye Genel Müdürü Kerem Altınöz, diş fırçalarken musluğu kapayarak yapılacak su tasarrufunun faydasının çok minimal düzeyde kaldığını belirterek, “Kentlerimize düşen yağmur suyu gibi önemli bir kaynağın %40’ı, verimsiz sistemler nedeniyle kaybediliyor. Taksim Meydanı gibi geniş alanlara, parklara, tünellere entegre edilecek etkin drenaj, depolama ve arıtma sistemleri aşırı yağışlarda su baskınlarını önleyebilir, toplanan yağmur sularının arıtılıp doğaya verilmesi veya tekrar kullanıma alınması ile de yaşanabilecek su sıkıntılarına karşı etkili bir önlem yaratılabilir” dedi.
Son dönemde kentlerde yaşanabilecek su sıkıntısına karşı bilinçlendirme kampanyaları bireysel su kullanımına odaklanırken, asıl su kaybı, yağışlar nedeniyle kente inen tonlarca suyun etkin toplanamaması nedeniyle yaşanıyor. Türkiye’de yağmur sularının %40’ı, verimsiz sistemler nedeniyle su dönüşümünün dışında kalıyor ve kaybediliyor.
Global su yönetimi firması ACO’nun Türkiye Genel Müdürü Kerem Altınöz, suyun caddelerde, meydanlarda, tünellerde ve sokaklarda yüzeyde birikmeden hızlı drenajının sağlanmasının, depolanıp arıtılmasının ve kayıpsız bir şekilde doğaya geri verilmesinin en ekonomik, doğa dostu ve efektif çözüm olduğunu belirtiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 22 Mart 1993’te alınan resmi kararla ilan edilen Dünya Su Günü ile tatlı su kaynaklarının önemine dikkat çekilmesi ve bu kaynakların sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amaçlanıyor.
Bu yılki teması “suyun değeri” olarak belirlenen Dünya Su Günü nedeniyle bir açıklama yapan ACO Türkiye Genel Müdürü Kerem Altınöz, kamuoyunda Türkiye’nin su zengini olduğu konusunda yanlış bir inanış olduğunu belirterek, “Bu, ‘sudan ucuz’ gibi deyimlerle dilimize bile yansımış durumda. Oysa Türkiye, kişi başına düşen temiz su miktarı baz alınarak yapılan değerlendirmeye göre 10 yıllardır yarı kurak coğrafyalar arasında yer alıyor” dedi.
Evsel değil kentsel su tasarrufu gerekli
Son yıllarda oluşmaya başlayan bilinçle yapılan kampanyaların daha çok alınacak bireysel tedbirlerle sınırlı kaldığını hatırlatan Kerem Altınöz, “Biz toplum olarak genellikle bireysel su tasarrufu üzerine odaklanıyoruz. Asıl odaklanacağımız ve susuzluk sorununa en etkili çözüm olacak şey, duş alırken ya da ellerimizi yıkarken suyu kapatmaktan ziyade kentsel çözümler getirmek… Evsel değil kentsel su tasarrufu gerekli” dedi.
“Yağmur sularının %40’ını kaybediyoruz”
Kentlerin günümüzde iklim değişikliğinin etkisiyle kısa zamanda büyük miktarlarda yağmur aldığını ve bu suyun doğru yönetiminin hem sel baskını gibi tehlikeleri engellediğini, hem de ciddi bir kullanılabilir su kaynağı sağladığını belirten Altınöz, “Kentlerimizin geleceğini asıl kurtaracak olan yağmur sularının kayıpsız bir şekilde sisteme sokulmasıdır. Bugün maalesef bu değerli kaynağın %40’ını döngü içerisinde kaybediyoruz. Evlerimizde ve işyerlerimizde kullandığımız su aslında kaybedilen bir su değil. Kurulacak doğru sistemlerle bu suları tekrar tekrar döngüye sokup kullanmamız mümkün” diye konuştu.
Dünyanın çeşitli kentlerinde, yerel yönetimlerin atık suları yerinde toplama, arıtma ve tekrar kullanıma sokmayı içeren sistemler kullandıklarını kaydeden ACO Türkiye Genel Müdürü Kerem Altınöz, “Sadece yağmur suyu değil, tüm atık suları doğru şekilde toplama ve arıtma yöntemleriyle tekrar kullanılır hale getirdiğimizde, bireysel su tasarrufu gibi minimal önlemlere daha az ihtiyaç duyacağımızı göreceğiz. Taksim Meydanı gibi geniş alanlardan, parklardan, tünellerden, hatta binaların çatılarından doğru sistemlerle toplayabileceğimiz ve yönlendirebileceğimiz yağmur suları ile efektif bir su yönetimi sağlayabiliyor, infiltrasyon sistemlerimiz ile de betonlaşma nedeniyle heba olan toprağımızı tekrar su ile buluşturabiliyoruz.” dedi.
“Yağmur hasadı” ile toplanan su, evlerden endüstriye her alanda kullanılabiliyor
“Yağmur suyu hasadı” sistemleri, suyun tekrar kullanımı için depolanması ile hem yüzeyde biriken fazla suyun yarattığı konforsuzluklar engelleniyor, hem de bu yöntem ile barajlarımızın yükü hafifletilerek ciddi bir su tasarrufu sağlıyor.
Özellikle kent meydanlarından çatılara her yere kurulabilen bu sistemlerle toplanan yağmur suları, basit bir işlemden sonra evlerdeki rezervuarlarda, bahçe sulamada, araç yıkamada; endüstride ise çok daha ciddi maliyet avantajı sağlayacak şekilde tesis temizliğine varan alanlarda kullanılabiliyor. Suyu bu şekilde dönüştürerek tekrar kullanmak, barajlara, yeraltı su kaynaklarına ulaştırarak su seviyesinin azalmasını engellemek mümkün oluyor.