Sürdürülebilir bir dünya için daha fazlasının yapılması gerektiği bilinci ile GF Hakan Plastik, proje ve aksiyon planlarını hayata geçirmeye başladı. Bu planlar çerçevesinde gerçekleştirdiği adımlardan biri de sorumlu üretim yaklaşımı ile ürünlerine almış olduğu Çevresel Ürün Beyanı oldu.
GF Hakan Plastik Ürün Yönetimi ve İnovasyon Müdürü Ozan Kovancı, “Tüm dünya olarak bir iklim krizinin ortasındayız. Hükûmetler, kurumlar ve bireyler olarak çevreye karşı çok fazla sorumluluğumuz var. Paris İklim Konferansı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı gibi uluslararası düzeyde gerçekleşen çalışmalar önemle takip ediliyor. Son olarak COP26’de alınan kararlarda da görülebileceği gibi doğal kaynaklarımız sınırlı ve bazı aksiyonların alınması için 2050'yi beklemeye gerek görmeden, çevresel etkimizi olabildiğince hızlı bir şekilde azaltmak amacıyla alınacak aksiyonlar öne çekiliyor” dedi.
“Çevreye karşı olan bu sorumluluğumuz kurumsal kültürümüzün bir parçası”
GF Piping Systems’ın BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin bir katılımcısı olduğunu hatırlatan Kovancı, GF Hakan Plastik olarak bu hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda kararlı adımlar attıklarını ifade etti.
Çevreye karşı sorumluluğun kurumsal kültürlerinin bir parçası olduğunu belirten Kovancı, “Lider akış çözümleri tedarikçisi olarak yenilikçi, enerji tasarruflu sürdürülebilir çözümler ile müşterilerimizi destekleyeceğimize söz veriyoruz. Müşterilerin daha sürdürülebilir çözümlere yönelik tutumu ve taleplerini çevre yönetmelikleri, yatırımcılar, tüketiciler ve toplumun eskiye oranla konuya daha odaklı oluşu şekillendiriyor. Biz de ürün ve hizmetlerimizde sorumluluklarımızın bilinci ile hareket ediyoruz.
Ürünlerimize almış olduğumuz EPD sertifikası, bu yoldaki en önemli basamaklardan biri. GF Hakan Plastik olarak ürettiğimiz ürünlerin sorumluluğunu %100 alarak, çevreye ve geleceğe karşı olan hassasiyetimizi şeffaf ve takip edilebilir bir şekilde beyan etmiş oluyoruz” dedi.
Çevresel Ürün Beyanı’na sahip ürünler
EPD, günümüz dünyasında karar verici mercilerin sürdürülebilirlik açısından ürünü değerlendirebilmesi, ürünlerin çevresel performanslarını karşılaştırabilmeleri ve gelişimlerini takip edebilmeleri için en önemli kaynak konumunda.
Ozan Kovancı, ürettikleri ürünlerin çevreye olan etkilerinin sorumluluğunu alıp, bu ürünlerin etkilerini beyan ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Her EPD, ürünün Küresel Isınma Potansiyeli (GWP) olarak adlandırılan karbon ayak izini bize gösterir. EPD, karbona ek olarak hava, toprak ve su kütleleri üzerindeki çevresel etkileri de içerir. EPD belgeleri, ISO 14025’e göre tanımlanan, bir ürünün veya servisin çevre performansını ISO 14040 serisi çerçevesinde belirtilmiş parametreler bazında; ham madde eldesi, enerji kullanımı ve verimliliği, malzeme ve kimyasal madde içeriği, hava, su ve toprağa verilen emisyonlar, atık oluşumu gibi önceden belirlenmiş kategorilere göre nicel olarak değerlendiren ve beyan eden belgelerdir. Ticaret odaklı olup, Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA – YDD) kapsamında ekonomik faaliyetlerin ekolojik ayak izini ve üretim sürecinde meydana gelen çeşitli emisyon değerlerini dikkate alır. Yapı malzemeleri günümüzde en çok ilginin olduğu sektörlerin başında gelir. Yapı malzemeleri EPD'leri EN 15804 veya ISO 21930 standartlarına göre değerlendirilir.
Kovancı, GF’in 2025 hedefleri doğrultusunda yüksek değerli çözümler, daha fazla geri dönüştürülebilir malzemeler ve “yeşil” bir ürün gibi çalışmalar üzerinde durduklarını sözlerine ekledi.