Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), 17 Ağustos 1999 İzmit depreminin 15’inci yılı nedeniyle bir açıklama yaptı. Ülkemizde ivedi olarak Sivil Deprem Platformu oluşturulması ve Deprem Stratejisi Eylem Planı konusunda katılımcılığın artırılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, önemli bir ihtiyacı karşılayacak olan Ulusal Bina Yönetmeliği’nin de bir an önce çıkarılması gerektiği belirtildi.
Deprem ve güvenli yapı konusunda alınması gereken kararlar, acil önlemler ve düzenlemeleri, Türkiye Deprem Vakfı, Türkiye İMSAD ve üyesi 29 derneğin imzasını taşıyan ‘Deprem Manifestosu’ kapsamında geçtiğimiz yıl gündeme taşıdıklarını hatırlatan Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Belirtmek isterim ki, aradan geçen bir yıla rağmen, yapılması gereken düzenlemeler henüz hayata geçmemiştir. 17 Ağustos 1999 İzmit depreminin 15’inci yılında, ülkemizde deprem farkındalığının yetersizliğini ve güvenli yapıların inşası için gereken düzenlemeleri bir kez daha gündeme taşıyarak, bu önemli konuya birlikte hızlı çözümler üretmek için tüm sosyal paydaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz” dedi.
“Sesimi Duyan var mı?“ filminin topluma ulaşma başarısı
Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, binalarda yanlış malzeme kullanılmasının olası sonuçlarına vurgu yapılan ‘Sesimi duyan var mı?’ kamu spotu filmi ile, bir binanın tasarımından başlayarak yapımına ve denetimine kadar, toplumda güvenli yapı bilincinin oluşmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Yetişener, düzenledikleri ‘Güvenli Yapı’ kampanyası kapsamında, sosyal sorumluluk projesi olarak Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliği ile hayata geçen ‘Sesimi duyan var mı?’ kamu spotu filmi analiz raporu sonuçlarına göre, film geniş bir toplum kitlesine ulaştı ve bilinçlendirme yönünde beklenen başarıyı sağladı.
Dündar Yetişener’in verdiği bilgiye göre, Sesimi duyan var mı? kamu spotu, 14 Nisan - 10 Ağustos tarihleri arasında 46 ulusal televizyon kanalında, 2 bin defa ve 1,4 saat süreyle yayınlandı. Haber kanallarından tematik kanallara, müzikten belgesel içerikli televizyon kanallarına kadar, gündüz ve gece kuşağında, geniş bir yelpazede kamuoyuna ulaşan filmin gösterimi, bu yıl sonuna kadar devam edecek.
Bir sivil toplum kuruluşu olarak, ilgili tüm kamu ve STK’lar ile işbirliği içinde, üzerlerine düşen görevleri yapmaya ve ileri adımlar atmak için her zaman hazır olduklarını vurgulayan Yetişener, deprem ve güvenli yapı konusunda eksiklikler ile atılması gereken somut adımlar konusunda bilgi verdi.
Yetişener: “Sivil Deprem Platformu oluşturulmalıdır.”
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, üniversite, meslek odaları, yerel kuruluşlar ve STK’ların görev alacağı geniş katılımlı Sivil Deprem Platformu oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Dündar Yetişener, devlet desteği ile hayata geçirilecek olan bu platform ile bilimsel çevrelerin ve vatandaş görüşlerinin daha geniş kapsamda dikkate alınacağını vurguladı.
Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı’nın (UDSEP 2023) yayınlandığını ancak Eylem Planı’ndaki ilerlemelerin, deprem konusunda oluşturulması düşünülen geniş katılımlı Sivil Toplum Platformu ile paylaşıldığı takdirde tabana mal olacağını kaydeden Yetişener, “Eylem Planı, şeffaf bir şekilde raporlanarak, eksik ve aksayan hususları tamamlanmalı, gerekirse üzerinde makul nedenlere dayalı revizyonlar yapılmalıdır” dedi.
“Ulusal Bina Yönetmeliği” acil ihtiyaç
Bazıları standatlarla çelişen çeşitli yönetmelikler yerine, bu yönetmeliklerin hepsini kapsayacak Ulusal Bina Yönetmeliği’nin çıkarılması gerektiğini vurgulayan Dündar Yetişener, ‘Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik ve Deprem Tehlikesi Haritası’nın güncellenme çalışmalarının AFAD koordinasyonu altında yapıldığını kaydetti. Yetişener, “ Bu çalışmalar sırasında da görülmüştür ki, bina yapımı konusunda ülkemizde hissedilen en büyük eksikliklerden biri, ilgili tüm konuları içeren bir ‘Ulusal Bina Yönetmeliği’nin olmamasıdır” şeklinde konuştu.
Bina Yönetmeliği’nin dayandırılacağı Yapı Kanunu çalışmalarının da bu paralelde tekrar ele alınması gerektiğine işaret eden Dündar Yetişener, yönetmelikte hangi işin hangi standarda göre yapılacağının belirtilebilmesi için, standart çalışmalarının tercümeye dayalı olmaktan kurtarılıp, daha araştırmacı ve gerçekçi zemine dayalı olarak yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Depreme Dayanıklılık Raporu veren firmaların yeterliliği
Depreme Dayanıklılık Raporu veren yetkili kuruluşların yeterliliğinin sorgulanması, kullanılan analiz yöntemlerinin doğrulanması ve uygunluğunun gözden geçirilmesinin önemine dikkati çeken Dündar Yetişener, Kentsel Dönüşüm projelerinde kullanılabilmesini sağlamak için de, AFAD tarafından yürütülen Deprem Yönetmeliği’nin revizyon çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini söyledi.
Yetişener, Çalışma Bakanlığı Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı, meslek örgütleri ile STK’lar arasındaki işbirliği ve koordinasyonunda, eğitim ve liyakate dayalı belgelendirmenin teşvik edilmesinin önemine değindi. İnşaatların kalitesi için, uygulamacıların eğitimlerinin belgelendirilmesinin de, UDSEP 2023 Eylem B.1.7.4. kapsamında ele alınan bir konu olduğunu sözlerine ekledi.{jcomments on}