İklim krizi nedeniyle dünya genelindeki birçok ülkede su kaynakları hızla tükeniyor. Türkiye’de su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Su Politikaları Derneği tarafından yayımlanan rapora göre, Türkiye’deki 6 havzanın su seviyesi kırmızı alarm veriyor.
Su krizi ile mücadele kapsamında hem kamusal hem de bireysel önemler alınıyor. Mevcut su kaynakları üzerindeki baskıyı yüzde 30’lara varan oranlarda düşüren yağmur suyu hasadı da alınan tedbirler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, yağmur suyu hasadının avantajları ve doğru depolama yöntemleri konusunda önemli bilgiler paylaştı.
Yağmur sularının yüzde 50’si buharlaşıyor
Dünyada ve Türkiye'de su kaynakları hızla tükeniyor. Su Politikaları Derneği tarafından yayımlanan rapora göre, Türkiye’nin yer altı suyu seviyesi hızla düşüyor. Meriç-Ergene, Akarçay, Büyük Menderes, Konya Kapalı, Doğu Akdeniz ve Asi havzalarının su seviyesi kırmızı alarm veriyor. Bu kapsamda su kaynaklarının doğru yönetimi ve özellikle de elverişsiz zemin şartları nedeniyle yüzde 50’si yer altı sularına karışmadan buharlaşan yağmur suyunun yönetimi kritik önem taşıyor.
“Kamusal alanlarda, endüstride ve çatı alanı yeterince büyük olan binalarda, yağmur sularını toplayarak, mevcut su kaynakları üzerindeki baskıyı yüzde 30’lara varan oranlarda azaltmak mümkün” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, yağmur suyu hasadının avantajları ve depolama yöntemleri konusunda önemli bilgiler paylaştı:
Sel ve taşkın riskini yaklaşık yüzde 30 azaltıyor
“Yağmur suyunu endüstride veya evsel kullanımlarda değerlendirmek hem mevcut su kaynaklarını koruyor hem de yağmur suyunun neden olacağı sel ve taşkın riskini yaklaşık yüzde 30 azaltıyor. Ayrıca vatandaşın su giderini de yüzde 30’lara varan oranlarda düşürüyor. Çünkü yağmur suyu; çamaşır yıkama, tuvalet temizliği, bahçe sulama, araba yıkama gibi birçok amaçla kullanılabiliyor. Yağmur suyunu evsel kullanımın yanı sıra endüstriyel tesislerde, kamuda ve tarımsal sulamada da kullanmak mümkün.
2 bin metrekareden büyük parsellere inşa edilecek binalarda zorunlu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da Türkiye’nin kuraklık sorununa çözüm sunması amacıyla Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde 2 bin metrekareden büyük parsellere inşa edilecek tüm binaların çatılarında ‘yağmur suyu toplama sistemi’ yapılmasını zorunlu tutuyor.
Sistem kurulumu oldukça kolay
Yönetmeliklerle de zorunlu hale getirilen bu sistemi kurmak ise oldukça kolay. Yağmur suyu hasadı uygulamaları genellikle çatılara, çatıların elverişli olmadığı durumlarda ise bahçelere kuruluyor. Öncelikle yağmur suyunun akış yönü belirlenip, bu akışı kontrol altına alacak bir oluk veya boru sistemi hazırlanıyor. Bu sistem üzerinden suyun su deposuna taşınması sağlanıyor. Arıtma işlemi için de olukların bitiş noktasına depo önü filtreleri yerleştiriliyor. Depoda biriken saf su, basınçlı sistemler veya su motorlarıyla tahliye edilerek kullanım alanlarına taşınıyor.
“Deponun güvenlik ve sağlık kriterlerini karşılaması gerekiyor”
Yalnız, yağmur suyunu güvenli bir şekilde muhafaza etmek için deponun güvenlik ve sağlık kriterlerini karşılaması gerekiyor. Çünkü dış ortam şartları ile etkileşime giren betonarme depolar yağmur suyunun kimyasal yapısını bozarak, yaşamı tehdit ediyor. Betonarme su depolama yönteminin bu olumsuz etkilerini önlemek için cam elyaf takviyeli kompozit malzeme ile üretilen GRP su depolarını tercih etmek gerekiyor. Ekomaxi olarak, GRP modüler su depolama sistemlerimiz ile yağmur suyunu sızdırma problemi olmadan ve kalitesini bozmadan güvenli bir şekilde muhafaza ediyoruz. İlk yatırım maliyeti de betonarme depolara göre yüzde 40 daha tasarruflu olan Ekomaxi GRP modüler su depolarımız ile müşterilerimize, hızlı kurulum ve devreye alma avantajı da sunuyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.