HVAC

Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu ile enerjivetesisat.com haber portalımız için gerçekleştirdiğimiz söyleşimizi sunuyoruz.

 

Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol KayaoğluVaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol KayaoğluVaillant'ın globalde ve Türkiye'de, pandemiden hemen önce ve pandemi döneminde önem verdiği çalışma başlıklarını öğrenebilir miyiz?

2020 yılı yeni ürün lansmanları planladığımız, sektörün olduğu gibi bizim de güçlü başlangıç yaptığımız bir yıldı. Dünya genelinde Covid-19 vakalarının artmasını takiben ülkemizde de Mart ayında ilk vakaların görülmeye başlamasıyla sektör olarak az da olsa koronavirüsün etkilerini hissetmeye başladık. Hem ülkemiz hem dünya Covid-19 pandemisi nedeniyle olağanüstü bir dönem yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Sosyal mesafenin, zorunlu haller dışında evde kalmanın büyük önem taşıdığı bu dönemde bireylere olduğu kadar şirketlere de büyük sorumluluklar düştü.
Kesintisiz hizmetin ön plana çıktığı bu süreçte cihazların performansının yanı sıra satış sonrası hizmetlerde de yenilikler yaptık. Bu dönemde kullanıcılarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamaması için tedarik zincirimizin tüm unsurlarıyla; tüm satış kadromuz ve yetkili satıcılarımız ile kesintisiz bir şekilde hizmet vermeye devam ettik. Kendi kadrolarımızla hizmet vermenin avantajını yaşadık ve hızlı bir şekilde koordine olmayı başardık.
Pandemi sürecinde, temel ihtiyaçlar, ev ve kişisel hijyen odaklı ihtiyaçlar önem kazandı. Bunun dışında artık evler “yuva” haline geldi, evde zaman geçirdikçe eve verilen değer arttı. Vaillant olarak sunduğumuz ürün ve hizmetlerle kullanıcılarımıza konfor ve kafa rahatlığı vaadimizi bu dönem de sürdürdük.

2020 yılını Vaillant Türkiye nasıl geçirdi, bu çalışma başlıklarından önümüzdeki yıllara yansıyacak değerler neler olabilir?

Vaillant KombiVaillant KombiGrup olarak bu zorlu süreçte önceliğimizi sürdürülebilirlik olarak belirledik ve hiçbir fabrikamızın üretimi aksamadan yolumuza devam ettik. Bu durum Vaillant Türkiye olarak bizim de bu yıla dair performansımızın hedeflerimiz paralelinde gitmesine yardımcı oldu. 2020 yılının sonuna yaklaştığımız şu günlerde Vaillant Türkiye olarak satış rakamlarımız 100 bin adedin üzerinde gerçekleşti. Eksik çalışma günleri ve pandemi ile başlayan durgun sürece rağmen, 2019’da elde ettiğimiz büyümenin bir hayli üzerine çıkarak, bir önceki senenin aynı dönemine göre TL bazında yüzde 50 büyüdük. Bu yılı adetsel bazda ise yüzde 20’nin üzerinde büyümeyle bitireceğimizi öngörüyoruz.

Pandemi sürecinde evde kullanılan ürünlerin ve hizmetlerin satın alınma sürecinde üzerinde daha çok düşünüleceğini ve kalite, güven, kolay kullanım, fiyat-performans dengesi, garanti süreleri gibi uzun ve konforlu kullanım ile ilgili kriterlerin daha çok önem kazandığını gördük. Evlerde geçirdiğimiz zamanın artmasıyla tüketicilerin yaşadıkları alanları daha konforlu hale getirme ihtiyaçları da arttı. Bununla birlikte tüketiciler, daha kaliteli, tavsiye edilen, kullanıcı deneyimi sunan, güven duyulan marka ve ürünlere daha fazla yönelmeye başladı. Bu yönelimin devam edeceğini düşünüyoruz.
Tüketicilerde pandemi ile gelişen evlerine daha az kişinin girmesi yönündeki refleks, çağrı merkezlerinde sunulan hizmet kalitesinin ve geniş çerçevede hizmet sunabilmenin önemini de gösterdi. Gelen çağrılarda karşılaşılan arıza ve sorunu çağrı merkezi temsilcilerinin yönlendirmesi ile giderme eğilimi arttı. Bu süre zarfında çağrı merkeziyle yapılan görüşmelerde konuşma süreleri ortalamada bir önceki yıla göre yüzde 20 uzadı. Bunun başlıca sebebinin ise son kullanıcıların hala pandemiyle ilgili hassasiyetlerinin devam etmesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Satış ve pazarlama çalışmalarında Vaillant Türkiye'nin organizasyonel yeniliklerinden bahseder misiniz?

Vaillant görüntülü keşifVaillant görüntülü keşifVaillant Group Türkiye olarak, müşteri ve piyasa odaklılığımızı geliştirerek daha çevik bir yapıya ulaşma hedefiyle çalışıyor, her yıl alacağımız satış ve pazarlama aksiyonlarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Hem sektörümüzün hem de tüketicilerin dinamikleri her dönemde farklılık gösteriyor. 2019 yılında başlattığımız “Müşteri Odaklı Organizasyon Projesi” ile müşteri ve piyasa kanallarına yön veren birimler olan Satış ve Pazarlama süreçlerinin geliştirilmesini önceliklendirdik. 2021 yılında da yeni yapılanmamız ve önceliklerimiz doğrultusunda markalar arasındaki sinerjiyi artırmayı, müşteri ihtiyaçlarını hızlı ve etkin bir şekilde karşılamayı, müşteri deneyimini iyileştirmeyi, yeni ürün ve hizmet trendlerine daha fazla odaklanmayı hedefliyoruz.

Bu anlayışı hayata geçirmek için 1 Ocak tarihinden itibaren Satış ve Pazarlama departmanlarımızın, tüm markalarımıza hizmet verecek şekilde yeniden yapılanmasını sağlıyoruz. 2021 yılında Vaillant Group Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak yeni sorumluluk alanım, tüm markalarımızın satış ve pazar payı hedeflerine ulaşması ve odağımızdan asla kopmayacak olan rakipsiz müşteri deneyimi oluşturmak olacak.

Vaillant Türkiye'nin globalde ki payı nedir, artışın nedenini açıklar mısınız?

Vaillant Group, ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme teknolojisi alanlarında küresel bir pazar ve teknoloji lideri. 140 yılı aşkın süredir, sürdürülebilir ve kârlı büyüme sağlamak için tasarlanmış bir strateji izliyoruz. Türkiye’de 30 yıla yakın süredir faaliyet gösteriyoruz. Türkiye ve dünyadaki tabloya baktığımızda olumlu bir şekilde ayrışıyoruz. Türkiye, Vaillant'ın global yapısı içinde yüzde 10'luk paya sahip. Bu zorlu dönemde grup içinde Almanya ve Polonya ile birlikte en iyi büyüme rakamlarına ulaşan ilk üç ülke arasında yer alıyoruz.
Türkiye'de inşaat sektörünün büyümeye devam etmesi, devlet tarafından bu konuda atılan olumlu adımlar, gerçekleştirilen düşük kredi opsiyonları, yarım kalan inşaat projelerinin tamamlanmaya başlamasıyla sektörümüz iyi bir toparlanma yaşadı. Vaillant Türkiye olarak bu süreçte attığımız doğru adımlar, gerçekleştirdiğimiz kampanyalar ve sunduğumuz hizmetlerle bu yılı güçlü bir şekilde kapatıyoruz.

Yeni ürünleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Vaillant olarak en önemli zenginliğimiz kombiden VRF sistemlerine, ısı pompasından solar sistemlere dek uzanan çok geniş sistem çözümleri sunmamız.

Çevreci ve yenilenebilir enerjilere yönelik geniş ürün yelpazemiz ile doğa dostu bir kuruluş olma özelliğine sahibiz. Bu yıl bizim için en önemli adımlardan biri seçili ürünlerde başlattığımız Green iQ felsefesi ile üretilen yeni ürünlerimizi kullanıcılarla buluşturmak oldu. Standart kombilere oranla daha fazla tasarruf sağlayan ecoTEC exclusive, %85 oranında geri dönüştürülebilirlik değeri, çevre dostu düşük maliyetli enerji kullanımı ile dünyamızın korunmasına katkıda bulunuyor. Premium segmentte yer alan kombi kullanım suyu çevrimi sırasında da yoğuşma yaparak, standart kombilere kıyasla %8’e varan ek tasarruf sağlıyor.

2020’nin ilk yarısında yeni ecoFIT Plus 100-150 kazanlarımızı da kullanıcılarla buluşturduk. Kısa bir zaman önce de yine Green iQ felsefesi ile üretilen premium segmentteki yeni ısı pompası flexoTHERM’i piyasaya çıkardık. “flexoTHERM exclusive” ve “flexoCOMPACT exclusive” olmak üzere iki üründen oluşan flexoTHERM’i farklı çevre ısı kaynağını kullanacak şekilde yapılandırdı. Almanya’da tasarruflu ve sürdürülebilir bir şekilde üretilen cihazlar, yenilikçi konseptiyle üç enerji kaynağında da yüksek tasarruf vadediyor.

Bu süreçte enerji tüketiminde önemli ölçüde verim sağlayan oda termostatlarımızda da bir dizi yeniliğe gittik. Müşteri beklentilerine uygun olarak yenilediğimiz akıllı oda termostatları ile evlere ekstra konfor getiriyoruz. Dünyadaki dijitalleşmeye paralel olarak ısıtma sektöründe de dijital ürünlerin payı artış gösteriyor ve sektör trendlerinde belirleyici rol üstleniyor. Vaillant olarak dijitalleşen dünyayla aynı doğrultuda ilerleyerek enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkaran ürünlere yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Yenileme çalışmaları kapsamında Modülasyonlu Oda Termostatları ürün ailemizde yer alan VRT 350/350f, VRT 370/370f, VRT 450/450f yenilenerek VRT 380/380f sensoHOME; VRC 700/700f serisi ise yenilenerek VRC 720/720f sensoCOMFORT adını aldı. Ayrıca internet bağlantısı ile kombi, kaskad sistemleri, ısı pompası sistemlerini uzaktan kontrol etmek için tasarlanan VR 920 internet erişim modülünün yeni serisi VR 921 sensoNET’i de kullanıcılarımıza bu dönemde sunma imkanı bulduk. Ayrıca fonksiyonel ve şık tasarımlı oda termostatları ailemizin en uygun maliyetli üyesi olan vSmart Pro’yu da bu sene tüketicilerimizle buluşturduk.

Ülkemizin enerji tasarrufunda Vaillant ürünlerinin etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Pandemi süreci bugüne kadar yaşamadığımız birçok olumlu veya olumsuz gelişmeyi hayatımıza soktu. Sosyal izolasyon sürecinde doğanın kendine geldiğine dair birçok örnekle karşılaştık. Bilim dünyasının yaptığı açıklamalarda ozon tabakasında rekor seviyede bir iyileşme olduğunu gördük. Aynı zamanda hava kirliliğinde de ciddi oranlarda azalma yaşandı. Çevre bilincin daha da önem kazandığı bu süreçte geliştirdiğimiz yenilikçi ve çevreci ürün ve hizmetlerimizle tüketicilerimizin tercihi olmaya devam etmek için çalışıyoruz.

Ayrıca dünyayı ve çevreyi düşünen tüketicilerin ürün tercihlerindeki yönelimleri de sürdürülebilir ürünlerden yana oluyor. Biz de bu yıl hem kullanıcıya daha fazla tasarruf imkanı sağlayan, hem de doğadaki gaz salınımını azaltan Green iQ felsefesi ile üretilen ürünlerimizle tüketicilerin bu yöndeki tercihlerine en etkin şekilde yanıt vermeye çalışıyoruz. Daha düşük doğal gaz tüketen yoğuşmalı kombiler, doğadaki gaz salınımının azalmasına da fayda sağlamış oluyor.

Isınma maliyeti ve evde insan sayısı arttıkça bizim ürünlerimizin önemi de artıyor. Bu sebeple tam yoğuşmalı kombiler ile bu artan maliyetleri azaltıyoruz. Oda termostatlarının da kullanımıyla tam yoğuşmalı kombiler yoğuşmasız ürünlere göre yüzde 35’e kadar tasarruf sağlıyor. Vaillant Türkiye olarak ürün gamımızın çoğunluğunu oluşturan üstün teknoloji yoğuşmalı ürünlerimize ve tasarrufu artıran oda termostatlarına yaptığımız yatırımlarımıza halen devam ediyoruz.

Dijitaldeki gelişmeleri nasıl yönettiniz?

“Vaillant ile Kafa Rahatlatan Sohbetler” podcast yayınları“Vaillant ile Kafa Rahatlatan Sohbetler” podcast yayınlarıVaillant olarak sadece cihaz ve hizmet satmanın ötesine geçerek insanların hayatına farklı alanlarda değer katmaya da önem veriyoruz. Klasik medya kanallarının yanı sıra sosyal medya ve dijitalde hayata geçirdiğimiz projelerle tüketicilerimizle kurduğumuz bağı güçlendiriyoruz. Sosyal medyayı tüketicilerimizle daha yakın ilişki kurabildiğimiz bir mecra olarak görüyor ve etkin bir şekilde kullanıyoruz. Halkımızın, COVID-19 pandemisi nedeniyle içinden geçtiğimiz bu sıra dışı dönemi iç huzuru ile atlatmasına katkıda bulunma amacıyla uzun süredir planlamalarımız arasında olan podcast projesini de bu süreçte hayata geçirme imkanı bulduk.

Ürünlerimizde sunduğumuz rahatlığın dışında kafamızı karıştıran sorulara cevap bulmak ve dinleyicilerin keyifli vakit geçirmelerine destek olma hedefiyle “Vaillant ile Kafa Rahatlatan Sohbetler” adıyla podcast yayınlarına başladık. Alanında uzman ve ünlü isimlerle hazırladığımız sohbetleri Vaillant Türkiye’nin Spotify, Apple Podcast ve Google Podcast kanalları üzerinden dinleyicilerimize ulaştırdık.
Mirgün Cabas ile başlattığımız serinin ilk 4 bölümlük yayınında, dinleyicilerini günlük yaşamın dışında akıllarına takılan sorulara cevap bulmaya çalıştık. Klinik Psikolog Beyhan Budak’ın konuk olduğu ikinci seride ise ‘Mutlu İlişkilerin Ortak Özellikleri’, ‘Küçük Şeyleri Kafaya Takmama Sanatı’, ‘Daha İyi Hissetmek İçin Kendine Yatırım Yapma Yöntemleri’ ve ‘Başarılı İnsanların Ortak Özellikleri’ konularını ele aldık.

Ayrıca bu yıl lansmanını yaptığımız Green iQ felsefemizi dijitalde yürüttüğümüz “Farkında olmak ayrıcalıktır” kampanyası ile gerçekleştirdik. Green iQ lansmanını dijital mecrada yapmayı planladıktan sonra da podcast içerikleri ile altını çizmek ve farkındalık yaratmak istediğimiz 4 ana kavram için çok doğru bir mecra olduğunu düşündük. Kampanyanın ana temas noktası olan internet sitesine gelerek ürün hakkında bilgi alan tüketicilerin keyifle dinleyebileceği, 4 ana argümanımız olan teknoloji, sürdürülebilirlik, konfor ve verimlilik kavramları hakkında podcast içerikleri yarattık. Bu içerikleri oluştururken Güven İslamoğlu ve Ufuk Tarhan gibi alanlarında uzman kanaat önderleri ile iş birliği yaptık. Haberci ve Program Yapımcısı Güven İslamoğlu “Sürdürülebilirlik” ve “Verimlilik” konusunu ele alırken Futurist Ufuk Tarhan, “Teknoloji” ve “Konfor” konularına değindi.

Sosyal medyada yürüttüğümüz projelerin yanı sıra iş yapış biçimlerimizde de dijitalleşme yatırımlarımıza devam ettik. Müşterilerimize bize rahatlıkla ulaşmaları için telefon dışındaki alternatifleri de sunduk. Bu strateji kapsamında Türkiye’de sektörümüzde WhatsApp Business’ı ilk kullanan firma olduk. Bugün, kurumsal çağrı merkezi numaramız 0 850 222 2 888 üzerinden hizmet veriyoruz ve IT sistemlerimizin tam entegrasyonu sayesinde 150’yi aşkın çağrı merkezi müşteri temsilcimiz hem telefon çağrılarını hem de WhatsApp ve benzeri platformlardan gelen çağrıları aynı şekilde yanıtlıyorlar.

Satış hizmetlerimizde de bu sene dijitalleşme alanında yenilikler hayata geçirdik. Sosyal izolasyonun ve minimum temasının hepimiz için öneminin arttığı bu süreçte “Görüntülü Ücretsiz Keşif” projesini başlattık. Satış esnasında ve satış sonrasında müşterilerle teması en aza indirmek amacıyla ve tüketicilerin yetkili satıcılarımız ile daha kolay iletişime geçme imkanı sunduk. Uygulamayı devreye aldığımız ilk 15 günde gelen keşif taleplerinin yüzde 20’sini ‘Görüntülü Ücretsiz Keşif’ uygulaması ile gerçekleştirdik. Görüntülü keşif taleplerinin ise yüzde 23’ü satışa döndü. Görüntülü olarak yaptığımız keşiflerden yüzde 50 daha fazla satış oranı yakalıyoruz.

Türkiye'de Vaillant olarak sosyal sorumluluk projelerinde ki çalışmalarından bahseder misiniz?

Küçük Akbabaları Koruma ProjesiKüçük Akbabaları Koruma ProjesiVaillant Türkiye olarak müşterilerimizin ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını doğaya en az zarar verecek şekilde karşılayabilmeleri için en çevreci ürünleri sunmaya çalışıyoruz. Dünyamızı koruma konusunda yaratmaya çalıştığımız farkındalığı hem doğa dostu ürünlerimizle hem de hayata geçirdiğimiz projelerle destekliyor, bu farkındalıkla hareket etmenin ayrıcalık getireceğine inanıyoruz. Bununla birlikte daha da fazlasını yapmamız gerektiğinin farkında olarak, bizimle aynı değerleri taşıyan Doğa Derneği ile iş birliği içerisindeyiz.

Geliştirdiğimiz ürünlerin yanı sıra sürdürülebilirlik ilkesi gereği, 2015 yılından bu yana Doğa Derneği’nin yürüttüğü Küçük Akbabaları Koruma Projesi’ne destek oluyoruz.

Projenin Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yürütülen ilk fazında 100 yuva korumaya alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda bölgedeki küçük akbabalar Balkanlar’daki en büyük nüfusu da oluşturuyorlar. 2017 yılında Mersin ve Adana bölgesinde başlattığımız proje ikinci fazında uluslararası bir nitelik kazandı. 2020 yılında da COVID-19 salgınına yönelik olarak alınan tedbirlerle 10-20 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Sarımazı Yırtıcı Kuş Göçü Sayımı boyunca 268 birey küçük akbaba gözlemlendi. Sayımların yanı sıra küçük akbabaların yakından takip edilebilmesi amacıyla çoban ağı oluşturduk ve olası tehlikelere karşı koruma ve farkındalık projeleri hayata geçirdik.
Küçük AkbabaKüçük AkbabaKüçük akbabalar ile aynı yaşam alanlarını paylaşan çobanlarla ve bölgedeki paydaşlarla oluşturduğumuz “Çoban Ağı” türün korunması için oldukça önemli verilerin kayıt altına alınmasında kilit rol oynuyor. Mersin Bolkar Dağları’nda yürüttüğümüz arazi çalışmalarında yuva belirleme, yavru sayısına bakma ve analiz çalışmaları yapılıyor. Mersin Bolkar Dağları’ndaki göçer topluluklarla; küçük akbabayı en iyi tanıyan ve gözlemleyen çobanların küçük akbaba herhangi bir tehditle karşı karşıya kaldığı zaman çobanın nasıl müdahale edebileceğini öğreneceği veya durumu rapor edebileceği bir yapı oluşturduk. Onlar sayesinde küçük akbabaların bulundukları yerleri ve yuva yaptıkları yeni alanları tespit edebiliyor, yaşam şekilleri hakkında bilinmeyenlerle ilgili bilgi sahibi oluyoruz. Bu ağ sayesinde küçük akbabanın tiftik keçisi ile bağlantısı da tespit ediliyor.

Küçük akbaba yuvalarının korunması, göz yollarındaki tehlikelerin azaltılması amacıyla yöre halkını bilinçlendirme çalışmalarına da devam ettik. Küçük akbabaların en önemli besin kaynaklarından biri göçerlerin sürülerinde ölerek doğaya bırakılan leşler. Ancak sürülerdeki hayvanlarda kullanılan tıbbi kimyasallar küçük akbabaların ölmesine sebep olabiliyor. Bölgede yürütülen bilinçlendirme projesi kapsamında hem göçerlerin küçük akbabalarla ilgili bilgileri kayıt altına alınıyor hem de bölgedeki küçük akbaba popülasyonuna yönelik araştırmalar gerçekleştiriliyor. Hayvanlara yönelik kullanılan tıbbi kimyasalların tercih edilmemesi konusunda çalışmalar yürüterek küçük akbabaların ölümüne neden olan bu etkenin ortadan kaldırılması için çalışılıyor.
Küçük akbabaların dünyada en fazla rastlandığı bölgelere baktığımızda İspanya ve Türkiye en başta geliyor. Ancak İspanya’da daha çok dağlık alanlarda yuvalara rastlanırken, Türkiye’de ise köylere yakın daha alçak alanlarda yuvalarla karşılaşıyoruz. Bu durum ülkemizde doğal yaşamın korunmasına yönelik bilincin her geçen gün daha da arttığının, küçük akbabaların Türkiye’de sahiplenildiğinin ve korunduğunun en önemli işareti.

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline