İşletmelerin en fazla enerji tüketen sistemleri arasında yer alan soğutma sistemleri, gelişen teknolojiyle çok daha verimli hale geldi. Enerji verimliliği açısından bakıldığında ise inverter kontrollü soğutma ünitelerinin, farklı soğutma ihtiyaçlarında en etkin çözümü sunduğu görülüyor aynı zamanda bu sistemler, işletmelerin karbon salınımının düşürülmesine de önemli katkı sağlıyor.
Türkiye’de her geçen yıl biraz daha büyüyen plastik sektörü, ülke ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisi konumuna geldi. 40 milyar dolarlık hacmi ile plastik sektörü; otomotiv, tarım, beyaz eşya, elektronik, tekstil ve inşaat gibi sektörlere farklı çeşitlilikte ürünler tedarik edebiliyor. Türkiye ise plastik sektöründe önemli bir oyuncu konumunda bulunuyor. Toplam üretim hacmi baz alındığında, Avrupa’da 2. sırada, dünyada 7. sırada bulunan plastik sektörü, global pazarda önemli bir rekabet halinde. Plastik imalatının en önemli maliyet kalemlerinin başında ise ham madde ve enerji geliyor.
Inverter kontrollü soğutma üniteleri enerji verimliliği en yüksek çözümü sunuyor
Soğutma gruplarında enerji verimliliğine ilişkin açıklamalarda bulunan FORM Endüstri Ürünleri Endüstriyel Proje Geliştirme Müdürü Erdem Şahin, “Soğutma işlemi sırasında kullanılan sistemlerin (soğutma grubu, soğutma kulesi vb.) enerji tüketimleri, işletmelerin yüksek enerji tüketen sistemleri arasında yer alıyor. Ancak gelişen teknoloji ile birlikte çok daha verimli soğutma sistemleri sektörde kullanılmaya başladı. Özellikle yıl boyu soğutma ihtiyacının olduğu plastik üretiminde, üretim yoğunluğu ve tipine göre faklı soğutma kapasiteleri talep ediliyor. Soğutma kapasitesi değişimlerine enerji verimliliği açısından bakıldığında, inverter kontrollü soğutma ünitelerinin, farklı soğutma ihtiyaçlarında en verimli çözümü sunduğu görülüyor” dedi.
Soğutma işleminden önce ön soğutma yapılması, enerjiden tasarruf sağlıyor
Plastik sektöründe talep edilen su sıcaklığının konvansiyonel soğutma sistemlerine göre daha yüksek olduğunu ve imalatta kış aylarında bile soğutmaya ihtiyaç duyduğunu ifade eden Erdem Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu iki durum; iklim şartlarının enerji verimliliği açısından kullanılmasına olanak sağlıyor. Serbest soğutma olarak tanımlanan sistemlerde, soğutma grubunda soğutma işlemi yapılmadan önce dış hava sıcaklığından faydalanılarak, ön soğutma yapılıyor. Bu sayede soğutma gruplarının üretmesi gereken soğutma kapasitesinden ve tükettiği enerjiden tasarruf sağlanıyor. Bu yöntem işletmenin karbon salınımının düşürülmesine de katkıda bulunuyor. Kış aylarında soğutma talebinin bulunmasının serbest soğutma ile tasarrufa dönüştürülebilmesinin yanında, soğutma nedeniyle ortaya çıkan atık ısıdan konfor ısıtması sağlamak da mümkün. Bu sayede mahal ısıtması veya kullanım sıcak suyu için doğal gaz kullanımına ihtiyaç kalmıyor. Enerjiden önemli derecede tasarruf sağlanabilen bu yöntemin, işletmenin karbon salınımının düşürülmesine de önemli katkısı bulunuyor.”