Vaillant Türkiye’nin Doğa Derneği ile birlikte yürüttüğü Küçük Akbabaları Koruma Projesi, alanındaki ender projelerinden biri olarak yeni dönemde de başarılara imza atmaya devam ediyor.
Küçük akbabaların nüfusundaki düşüşün önüne geçmek ve bu türün varlığının korunmasına katkı sağlamak amacıyla Doğa Derneği ile uzun yıllardır iş birliği yapan Vaillant Türkiye, Küçük Akbaba Koruma Projesi’nin sekizinci yılında da desteğini sürdürüyor. Sayıları giderek azalan küçük akbabaların korunması için uzun soluklu bir yaklaşımla sürdürülen proje, bu yıl genişleyen kapsamı ve elde edilen başarılı sonuçları ile olumlu etkilerini daha da artırdı.
“Vaillant olarak çevreci ve yenilenebilir enerjilere yönelik geniş ürün yelpazemizle daha yaşanabilir bir dünyaya katkıda bulunma hedefiyle çalışıyoruz. Bu vizyonumuzun göstergelerinden biri olan ve 2015 yılında Doğa Derneği ile hayata geçirdiğimiz Küçük Akbabaları Koruma Projesi ile çevreyi ve doğal hayatı korumaya devam ediyoruz. Doğal dengenin sağlanmasında önemli rolü olan ve göç rotaları üzerinde bulunan küçük akbabaları korumayı amaçlayan bu projemiz sadece Türkiye’de değil dünyada da bu alandaki ender projelerden biri konumunda. Projemizin etkisini ve kapsamını her yıl daha da geliştirmekten mutluluk duyuyoruz.”
Doğa Derneği Genel Koordinatörü Serdar Özuslu ise göç hareketliliğinin olduğu günlerde kuşların özgürce ve tehditlerden uzak bir şekilde hayatlarını güvenle devam ettirmelerine yardımcı olmak istediklerini belirtti ve şunları söyledi:
“Projemizin ilk etabında Ankara Beypazarı bölgesinde 90 çift küçük akbabayı korumaya aldık. Kendine özgü coğrafi yapısıyla küçük akbabalar için oldukça önemli bir yaşam alanı olan Mersin bölgesindeki çalışmalarımızı da Bolkar Dağları, Gülnar Önemli Doğa Alanı, Göksu Vadisi ve Kadıncık Vadisi’nde yürütmekteyiz. Ulaştığımız olumlu sonuçlar sayesinde proje, Balkan, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin ortaklığında yürütülen uluslararası bir proje haline geldi.”
Projenin doğadaki en önemli yardımcılarından biri olan Çoban Ağı ile çalışmalarda yeni adımlar atıldı. 2022’de başlatılan iş birliği ile yalnızca küçük akbabalar değil, vaşak, yaban keçisi, kurt, kızıl akbaba, turna gibi nadir ve hassas türlerin kayıtları da alınabiliyor. Çobanlar, çiftçiler, muhtarlar, karar vericiler ve ilgili paydaşlardan oluşan bir haberleşme sistemi olan Çoban Ağı ile sahadan hızlı bilgi aktarımı sağlanıyor.
Doğa Derneği tarafından 2023 yılının mayıs ve temmuz aylarında birer hafta süren saha taramalarıyla Mersin’de Yuva Noktaları Araştırması gerçekleştirildi. İlk çalışmada potansiyel yuva alanlarının belirlenmesi amaçlanırken, tespit edilen kuluçkadaki bireyler de kayıt altında alındı. İkinci aşamada ise ilk aşamada belirlenen yuvalar kontrol edildi ve yeni yuvalar tespit edildi.
Proje kapsamında nisan – temmuz 2023 döneminde yapılan anlamlı çalışmalardan biri de elektrik direklerinin düzenlenmesi oldu. Doğa Derneği’nin, Çoban Ağı’ndan gelen bilgileri de kullanarak tespit ettiği noktalarda çalışma yapan Toroslar EDAŞ yetkilileri, 100 elektrik direğinde daha izolasyonu tamamladı. Yapılan çalışmalarla, Adana ve Mersin bölgelerinde kuşlar için bir tehdit olmaktan çıkan direk sayısı 216’ya ulaşmış oldu.
2022 yılında Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle düzenlenen uğurlama etkinliğinin ikincisi bu yılın ağustos ayında düzenlendi. Mersin Kent Konseyi tarafından tekrarlanması kararı alınan etkinlik, küçük akbaba ve diğer göç eden kuşlara yönelik bilincin il ve bölge genelinde artmasını sağlıyor.
Yine Mersin Kent Konseyi tarafından düzenlenen ayrı bir etkinlikte ise Kent Konseyi binasında Mersin Doğası ve konargöçerleri anlatan bir fotoğraf sergisi de açılarak Mersin halkı ve ziyaretçilerle buluştu. Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin varlık gösterdiği bir diğer fotoğraf sergisi ise Dünya Değişim Günü kapsamında gerçekleştirildi. Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme Vakfı (ZİÇEV), Değişim Federasyonu ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ortak etkinliği kapsamında Mersin doğası fotoğraf sergisi etkinliği gerçekleştirildi.
Küçük akbabaların göç yollarında Türkiye önemli bir durak
Dünya genelinde sayıları 40 binin altında olan küçük akbabalar, Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi’nde yer alan ve BirdLife International tarafından tehlikede olarak sınıflanan bir tür. Avrupa ve Asya’da üreyen ve Afrika’da kışlayan uzun mesafe göçmeni olan küçük akbabalar için Türkiye de önemli bir durak konumunda bulunuyor. Sayıları yıllar içinde giderek azalan küçük akbabaların tüm Avrupa’daki nüfusunun yüzde 20-29’unun Türkiye’de olduğu tahmin ediliyor.
Vadiler, dağ yamaçları ve sarp kayalıklar gibi insan etkisinin nispeten az olduğu alanlarda yaşamalarına rağmen nüfusu tehlike altındaki türler sınıfına giren küçük akbabaların karşılaştığı başlıca tehditler arasında yaşam alanlarının bozulması sonucu besin kaynaklarının azalması, zehirlenme, elektrik hatlarına çarpma, rüzgâr türbinleriyle çarpışma, ormancılık faaliyetleri, kontrolsüz ve bilinçsiz yapılan tırmanış ve yamaç paraşütü gibi doğa turizmi ve yasadışı avcılık faaliyetleri bulunuyor.