SOSİAD’ın 21 Ekim tarihinde çevrimiçi, Zoom üzerinden düzenlediği “Soğuk Depolarda Yangın Önlemleri” webinarının moderatörlüğünü SOSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayati Can yaptı.
SOSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayati Can, yaşanan elim vakalardan çıkarılacak tecrübelerin, tüm toplum genelinde bir kültüre dönüşmesinin öneminin altını çizdi, “Alınan, 20 yılda belki de bir kez ihtiyaç duyulacak bir önlem, geri dönüşü olmayacak yıkımları yaşatmayacak” dedi.
SOSİAD üyesi, Makine Mühendisi İsmail Yıldırım’ın, “Soğuk Depolarda Yangın Güvenliği Nasıl Sağlanabilir? Yangın Korunum Sistemleri nelerdir? Örnek Risk Analizi İncelenmesi” başlıklarını taşıyan sunumu, fabrika yangınlarının yıllık maliyetinin 500 milyon lirayı geçtiği bilgisine yapılan vurgu ve yakın dönemde Türkiye’deki soğuk depo veya ilgili endüstriyel tesis yangınlarına verilen örneklerle başladı.
Yıldırım, özetle şu bilgileri verdi: “ABD’de, Worcester’de, 1999 yılında yaşanan bir soğuk depo yangınında, 85 milyon USD’lık kaybın yanı sıra 6 itfaiyeci yaşamını yitirdi. Bu olay, ABD’de soğuk depo yangınlarına dikkat çekti ve NFPA, ilgili yönetmeliklerini revize etti. O günden bugüne, her yıl, yaşamını yitiren itfaiyeciler anısına düzenlenen anma etkinliğinde, konuya dair farkındalık tazeleniyor. Ülkemizde yakın geçmişte, bir soğutma sektörü üretici kuruluşunda çıkan yangının sadece tesis yatırım maliyeti açısından bilançosu 80 milyon TL’nı buldu. Bu yangının diğer boyutları ile kayıpları göz önüne alındığında ne denli telafisi güç, elim bir hadise olduğu görülecektir.
Ancak Türkiye’de yangınla ilgili mevcut bir yönetmeliğin mevcudiyetine rağmen, yeterliliği konusunda ve uygulanması sürecinde, konunun önemi hakkında gereken farkındalığın eksik olduğunu görebiliyoruz. Ayrıca bu tür yangınlardan kaynaklanan karbon salımlarının çevreye, küresel ısınmaya getireceği zararlı etkiler, konunun önemli bir diğer boyutunu teşkil etmektedir.
Soğuk depolarda yangın güvenliğinin sağlanması iki ana faktörle ilintilidir: Tutuşmayı önlemek ve yangının etkisini yönetmek. Tutuşmayı önlemek için; ısı kaynaklarının, ısı kaynağı ile yakıtın etkileşiminin ve yakıtın kontrol altında tutulması önemlidir. Yangın etkisini yönetmek için de; yanma prosesinin kontrol altında tutulması, yangını aktif ve manuel sistemler ile söndürme ve kontrol altına alma, yangının yapısal elemanlarla etkileşimini kontrol altına alma, maruz kalacak olanların sınırlı kalmasının ve güvenliğinin sağlanması, temel dikkat noktaları olmalıdır. Tüm bu süreçte, tesis çalışanlarının ve konuyla ilişkilendirilecek görevlilerin çok iyi eğitimli olması büyük önem taşımaktadır. Yangınlarda dakikalar, hatta saniyeler akibeti hakkında büyük rol oynar. Bu nedenle yangın algılama ve ihbar sistemleri taviz verilemeyecek kritik bir konudur. Soğuk deponun mimari özellikleri, depolanacak ürün tipi, depo yüksekliği gibi koşulları dikkate alınarak, konunun gerçek uzmanları tarafından projelendirilmesi, uygun çözümün belirlenmesi gerekir. Aktif ve pasif güvenlik yöntemleri, malzeme seçimi konusunda profesyonellerin kılavuzluğuna başvurulmalıdır. Yatırım sürecinde fiyat odaklı bakış açısı ile sınırlanmak, felaketle sonuçlanabilir.
Soğutma panellerinde EPS, PUR ve PIR malzemeler kullanılır. EPS sıkça kullanılır, yapılan araştırmalara göre, çabuk yanar ve damlamaları ile yangının hızlı ilerlemesine yol açabilir. PUR, uygun fiyatlıdır, çok duman çıkmasına yol açar ve bu duman zehirlidir. PIR, poliüretana göre daha az duman çıkarır ve alev yürütmez özelliktedir. Çoğu yatırımcı yangın kapılarının maliyetinden kaçınmaktadır. Doğru malzemeler, ekipmanlar ve yapı bileşenleri, yatırımı koruyan en önemli faktörler arasındadır. Termal kameralar, en sık karşılaşılan elektrik tesisatı kaynaklı sorunları, yangına yol açmadan fark edebilme, riskin önüne geçebilme fırsatı verir. Tüm ekipmanlar üzerindeki ısı kaçaklarını, ark risklerini tespit edebilmek ve ortadan kaldırabilmek termal kameralarla mümkündür.
Her tesis için ‘Risk Analizi’ mutlaka yapılmalıdır. Bu risk analizlerinde en az kırk kriter sorgulanır ve puanlanır. Bu, tesisin risk seviyesini ve yapılması gereken iyileştirici çözümleri belirler.
Özetle, yatırım sürecinde yangın güvenliği konusunda ucuzluk değil, uygunluğun gözetilmesi, süreçte yangın güvenliği konusunda profesyonel desteğin alınması, işletme sürecinde kontrol ve bakım prosedürlerinden taviz verilmemesi, personel eğitimine önem verilmesi, tesislerin güvenliğinin ana yapı taşlarıdır.”
Seminer, katılımcıların soruları ve katkıları ile devam etti. Kapanış konuşmasında SOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Karakuş, özellikle malzeme, panel teknolojilerinde yeni gelişmelerin var olduğunu, PIR ve daha yüksek güvenlikli malzeme kullanımının ve ilgili sertifikasyonun varlığının, tesisin sigorta poliçe primlerini düşündüğünü vurguladı.