Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, 2029 yılına kadar olan yatırım projeksiyonlarından bahsederek, “İnşa halinde olan ve 2024-2025 yıllarında devreye girecek 570 MWe’lik yatırımımız devam ediyor. 2026-2029 yılları arasında geliştireceğimiz projelerin de izin, ruhsat, lisans süreçlerini tamamlayarak hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji üreticilerinden biri olma yönünde hızla ilerliyoruz.” dedi.
Rüzgar, güneş, hidroelektrik ve alternatif kaynaklar olmak üzere yüzde yüz yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren Eksim Enerji, hedef büyütmeye devam ediyor. Toplam yenilenebilir enerji portföy büyüklüğü 2327 MW’a ulaşan Eksim Enerji’nin CEO’su
, yakın gelecekte yapılacak yatırımları aktardı. İleriye dönük planlanan yenilenebilir enerji projelerinin çoğunun Türkiye’de olacağına işaret eden Akbay, mevcut rüzgar enerji santrallerinin toplam kapasitesini artırmak için hibrit fotovoltaik güneş santralleri yaptıklarını da söyledi.Türkiye’nin her bölgesine yatırım
Eksim Enerji’nin yenilenebilir enerji kaynak alanı (YEKA) kapsamındaki rüzgar ve güneş enerji santralleri ihalelerinde öncü kuruluşlardan olduğunu aktaran Akbay, şöyle devam etti:
“Şanlıurfa Viranşehir’de 150 MWe gücündeki güneş enerji santralimiz inşaat aşamasında. Aynı zamanda Karaman, Yozgat, Bingöl’de 150 MWe rüzgar projelerimize devam ediyoruz. Rüzgar santrallerimizde yaklaşık 210 MWe gücündeki rüzgar enerjisi, 60 MW hibrit PV kapasite artışı projelerimizde izin süreçlerimizi tamamlamak ve tesislerimizi devreye almak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yurt dışında da proje geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor.”
Akbay Eksim Enerji’nin rüzgar, hidroelektrik ve güneş enerjilerinde büyüdüğünü belirterek, “İnşa halinde ve izin süreçleri tamamlanacak projelerimizle Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji üreticilerinden biri olma ve karbon salımının azaltılmasına katkımızı artırma yönünde hızla ilerliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yatırım iştahımız yüksek”
Akbay, deniz üstü rüzgar enerjisi santrali projelerinin planlama ve inşaat süreçlerinde belli bir standart oluşturulması gerektiğine dikkati çekerek, “Uluslararası uygulamalardan öykünmek ve bunu Türkiye’nin şartlarıyla, değerleriyle uygun hale getirmek istiyoruz.” dedi.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının önemli olduğunu, fosil kaynaklı enerji üretiminin karbon salımını artırdığını ve yenilenebilir dönüşümün artık trend değil, kaçınılmaz bir gerçek olduğunu belirten Akbay, “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin önüne geçmemiz ve tedbirleri artırmamız gerekiyor. Kuraklık tehlikesi, gıdaya ulaşamama ve karbon salımının artması ile oluşan sera etkisi insan sağlığını ve refahını doğrudan etkileyecek unsurlar. Bu durumu engellemek için yenilenebilir enerji dönüşümünü hızla hayata geçirmemiz lazım. Doğanın yeniden dengesine kavuşması için herkese düşen görevler var. Bize düşen görevin karşılığını vermeye hazırız. Mevcut tesislerde kapasite artışları, en hızlı devreye alınabilecek üretim kaynakları. Biz de bu doğrultuda, iletim sisteminin ve mevzuatın izin verdiği ölçüde, rüzgar ve güneş kalitesi yıllarca kanıtlanmış tesislerimizde yeni yatırımlar hedefliyoruz. Böylece, sadece iklim değişikliğine karşı önlem almakla kalmayacak, aynı zamanda en ekonomik enerji üretim kaynaklarını destekleyerek insanımızın refah artışına da katkı sunacağız. Bu sebeple yatırım iştahımız ve motivasyonumuz çok yüksek.” açıklamalarını yaptı.