Doğalgaz

Hazar Bölgesi ile ilgili özgün araştırmalar üreten ve bölgenin dünyada önemli bir merkeze dönüşme sürecinde aktif bir rol alan Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN), basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda enerji tarihinde bir devrim olarak nitelendirilen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile Şah Deniz gazını Türkiye-Yunanistan sınırından alarak Avrupa’ya ulaştıracak bir kanal niteliğindeki Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi (TAP) masaya yatırıldı.

 

HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Bülent Aras, HASEN Bilim ve Enerji ve Ekonomi Merkezi Uzmanı Efgan Niftiyev, HASEN Akademik İşler Koordinatörü Emin Akhundzada, HASEN Ekonomi ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Macit, HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Özbay gazetecilerin TAP ve TANAP projesi, Güney Gaz Koridoru ve Türkiye’nin enerji politikalarına dair sorularını yanıtladı.

HASEN’in misyon ve vizyonunu anlatan HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Bülent Aras, “Enerji alanı içerisinde Güney Gaz Koridoru önemli bir yer tutuyor. HASEN Türkiye merkezli bir araştırma kurumu. Enerji yanında ulaşım bizim için önemli bir çalışma alanı. Bir anlamda Hazar’ı yeniden tanımlamaya çalışıyoruz. Hazar’ı bir barış, huzur, kalkınma ve zenginleşme alanı olarak görüyoruz. Türkiye’nin geldiği noktadan öteye geçebilmesi için çalışıyoruz. Türk dış politikasının merkezinde Türkiye’nin bir `enerji hub`ı olması hedefi var. Neden Türkiye güvenilir bir şekilde Avrupa geçişini sağlamasın? Enerji projelerinin Türkiye’ye faydası çok yönlü. Bu projeler Türkiye’nin ekonomik ve siyasi önemini artıran projeler. Aynı zamanda alternatif politikalar üretmeye çalışıyoruz. Kaynaklara biraz daha dikkat çekmek istiyoruz. Ekonomik fayda ve bölgesel istikrar oluşturmayı amaçlıyoruz. Bütün bölgenin kazanacağı bir sistematik üzerinde kafa yoruyoruz.” dedi.

TAP ve TANAP projelerini önemine değinen Aras, “Şu anda projelerin finans modelleri üzerinde çalışılıyor. TANAP’ın 10 milyar dolarlık bir maliyeti söz konusu. Güney Gaz Koridoru’nun maliyeti toplamda 50 milyar dolar civarında. TANAP projesinde Türkiye’nin projedeki ortaklığı yüzde 20, Azerbaycan’ın ise yüzde 80 oranında. Ayrıca geçtiği ülkelerde muazzam istihdam oluşturacak bir proje. Doğrudan inşaat sektörüne de katkısı var. Hepsinden önemlisi Avrupa’ya gidecek yeni bir enerji hattının Türkiye üzerinden geçmesi. Bölgede yeni enerji aktörleri ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin bu projeden zarar edip etmeyeceği sorusuna ise Aras, “Şu anda TANAP’ın finans modeli üzerinde çalışılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Taner Yıldız’ın öngörüsüne göre proje gerçekleştirdiğinde Türkiye 4 milyar dolar civarında gelir elde etmiş olacak, bu da Türkiye’nin bu konuda sıkı pazarlık edeceğini gösteriyor. TANAP’la Türkiye alternatif bir enerji kaynağına sahip olacak, bu da ileriki aşamada doğal gaz fiyatlarını aşağı yönde etkileyecek.” yanıtını verdi.
Rusya’nın Gürcistan’la ilgili ilişkisini değerlendirmelerde bulunan Başkan Aras, “Rusya güvenilir bir enerji sağlayıcı. Bölgesel projeleri de dikkatle izleyen bir ülke. TANAP, Rusya’ya karşı yapılan alternatif bir proje değil, sadece Hazar Bölgesi’nin kendi gazını Batı pazarına çıkarmak için yapılan bir yatırımdır. Gürcistan’la ilişkileri pozitif yönde değiştirecek her türlü katkı bu projelerin değerini artıracak. Türkiye’nin yapacağı katkı sınırlı. Olaylar Rusya ile Gürcistan arasında. Türkiye’nin yapacağı şey Rusya ve Gürcistan’ın ilişkilerine pozitif katkı sağlaması.” dedi.

HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Özbay ise Rusya’nın enerji piyasasının çok hareketli olduğunu, Türkiye’nin kışın enerji ihtiyacının arttığı dönemde bundan sonra Azerbaycan’a başvurulacağı yönünde Rusya’dan gelen açıklamanın ise iyi işaret olduğunu söyledi.
TANAP’ın amacını anlatan HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Koordinatörü Efgan Niftiyev, “Daha önce Nabucco West ve Trans Adriyatik Boru Hattı projeleri Hazar doğal gazını Avrupa’ya taşımaya adaydılar. Fakat Haziran ayı itibariyle Şah Deniz Konsorsium’u Avrupa’ya bu gazı taşımak için TAP tercih edildi. TANAP projesi için birçok adım şekillenmiş durumda. Statoil ve BP’nin de TANAP Projesinin ortaklarından olabileceği söz konusu. Prensipte böyle bir şeye anlaşılmış durumda. Bu projenin geçtiği bölgede tahmini olarak 30 bine yakın yeni istihdam oluşturacak. Türkiye’nin önemli bir enerji geçiş noktası olması için bir altyapıya ihtiyacı olacak. Kuzey Irak’taki gaz kaynaklarının da buraya dâhil olma ihtimali var.” dedi.

Toplantıda Türkiye’nin doğal gaz alanında bir enerji koridoru olma konusu da derinlemesine tartışıldı. HASEN Akademik İşler Koordinatörü Emin Akhundzada, “1994 senesine ‘Asrın anlaşması’ toplam 8 ülkeden 13 petrol şirketinin katılımıyla gerçekleşti. Bunun akabinde çıkarılan petrollerin Avrupa’ya taşınması söz konusuydu. Bu kapsamda 1998’de Bakü-Tiflis-Ceylan Petrol Boru Hattı projesinin temeli atıldı. Güney enerji koridorunun birinci fazı bu hattı oluşturmaktı ve her türlü zorluklara rağmen bu başarıldı. O zamanlar fizibilite tartışmaları vardı. Bu Türkiye’nin elini büyük ölçüde güçlendirmiş oldu. Çünkü Türkiye petrolün yansıra doğal gaz nakli konusunda da bölgenin ‘hub’ olmak istiyor. Bu noktada BTC botu hattı Türkiye için önemli bir referans kaynağı olmakta.” şeklinde konuştu.{jcomments on}


Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline